CORONAVİRUS DEĞİL, KİRLİ SİYASET ÖLDÜRÜYOR.

Tekelci sermayenin salgın yoluyla geliştirmiş olduğu siber silahlarını devreye soktu. Mevcut siber silahı olarak görülen coronavirus salgın...

Tekelci sermayenin salgın yoluyla geliştirmiş olduğu siber silahlarını devreye soktu. Mevcut siber silahı olarak görülen coronavirus salgının ülkeler siyasetlerininde karakterlerini ortaya çıkardı. Coronavirus salgınıyla bir yandan savunmasız insanlar kalkan olarak kullanılırken, diğer yandanda hızla tekelci sermaye ile kendi işbirlikçileri arasında pazarlıklar sürüyor. Belliki, Üçüncü paylaşım savaşında, bazı işbirlikçi sermaye sahipleri, devletlerini, Küresel sermayenin statüsüne taşımanın pazarlıklarını yapıyorlardır. Bu durum, savaşın seyri içinde göreceğiz. İkincisi, Tekelci sermaye, Küresel Panik-Korku ve yalan haberle yığınları meşgul ederlerken, kendi iç siyasetlerindede aynı çizgide oldukları açığa çıkmış durumda.Tekelci sermayenin, Ortadoğunun yeniden oluşturulmasında, geçmişinde sağladıkları bazı ittifakları yeniden gözden geçirmeye çalışıyorlar. Frankonun, Musolinin, Hitlerin savaş gerekçelerinde birinci ve ikinci paylaşım savaşında ittifak sağladıkları konuları yeniden masaya yatırdıkları gözüküyor. Avrupa sermayesinin geriye dönük ittifaklarından önemli tavizleri kopartmak isteyen Tekelci sermaye, yeni yaşamı ona göre dizayn etmek istemektedir. Kalkan olarak kullanılan halk yığınlarına yaptıkları çağrılarda tamamen Panik-Korku ve yalana dayalıdır. Halbuki salgını siber savaşına dönüştürenler, zaten önleminin nasıl ve nerede alacaklarını daha önceden planlamışlardır. 60 ve 65 yaş için önlem olarak söylemleri palavralara ve korkuya dayalı olduğu görüyor. Halbuki, salgın içeride veya dışarıda değil. Salgın fiziksel mesafede, hijenik yaşamda ve bağışıklık sisteminin düşmemesine bağlıdır. Bu gerekçelerle içeri veya dışarı değil, nerde olursanız olun, kendinizi mutlaka koruyun demek olmalı. Üretim durdurulmalı, Herkesin zorunlu ihtiyaçları karşılanmalı. Sömürü düzeni olan vahşi kapitalizm, kitlelerin ihtiyacını karşılaması, onların yüzyıllardır artıdeğer sömürüsünü kısa bir süre, sosyal dayanışma adı altında, dağıtması çok külfetli değil.

Ülkelerdeki ikdidar ve muhalefet güçleride bu konuda tamamen yalan söylüyorlar. Mesela AKP=İŞİD Terör örgütünün „Bizbize yeteriz Türkiyerm“ dediği ırkçı ve faşist kampanyasına karşı, Sosyal demokrat olduğunu zırvalayan CHP, Kampanyaya karşı çıkmıyor. Amma kampanyayı bizde güvendiğimiz kaynaklarla yürütelim diyor. Bumu sizin sosyal demokrat anlayışınız. Seçim satımahallerinde sosyal devlet palavralarıyla zırvalamak yetmiyor. Artıdeğer sömürüsüne, Haksız kazançlara ve yığınların emekleriyle birikmiş ülke sermayesini çalıp çırpan bir yönteme karşı çıkarak, Halka gereken desteğin yapılması yerine, halktan para toplamanın yanlışlığını ortaya koyamıyor. Devletin Tefeci-Ticaret burjuvazisi sermayesiyle, Ortadoğunun yeniden şekillenmesi sürecinde olan üçüncü paylaşım savaşında, belliki ortadoğuda TC devletine yeni bir rol biçilmesinin hesabı peşinde. Belliki CHP, devletin bu çabasını doğrudan belirleyecek davranışlarla, devletin değil genel siyasetine değil, sadece AKP=İŞİD Terör örgütünün kontrollü uygulamasına karşı çıkıyor. Oysa, CHP eğer namuslu politika yapıp, gerçekçi siyaset yürütmek istiyorsa, her türden yardım, kampanya yerine, Devletin vatandaşına karşı sorumluluklarının yerine getirmesi görevini yapmalı. Muhalefet yapmak, TC devletinin politik argümanlarını değil, üçüncü paylaşım savaşında salgın olarak hazırlanmış, planlı ve projeli bir şekilde yapılan siber savaşının gerçeğini açıklamasıdır. Dolayısıyla, Devrimci sosyalistlerinde artık, Mevcut statükonun siyasi ve ideolojik politikasıyla, halkın aldatılmasına ve korkuyla beslenen paniğin karşısında, Halkın kendisini salgına karşı koruyup, sağlıklı ve hijenik beslenerek, düşüncelerini, her şart altında paylaşarak kendi güvenliğini sağlamalı. Ne wahşi kapitalistler, nede onların kapı kulları olan işbirlikçiler, halkın gerçek güvenliğini sağlıyamazlar. Çünkü bu bir hastalık değil. Coronavirus salgın olarak tekniolojik müdahale ile yapılan bir siber saldırıdır ve bir katliamdır. Düzen partilerinin ve düzen siyasetinin mevcut katliama karşı koyacak kimlikleri yok. Onlar, sistemin beslenmeleridir. Coronavirus salgınına karşı, en doğru tesbiti ve en doğru önlemleri, ancak Devrimci Sosyalistlerin önerileri ile zenginleşir. AKP=İŞİD Terör örgütü, Coronavirus ile ilgili hiçbir açıklama ve önleminde Kürdistan illeri için haber bile yapılmazken, Muhalefet diye ortalıkta dolaşanlarında devletin bu propagandasına kapılmaları çok enteresant değilmi?…“

Arap Karaduman