Kudüs Ordusu’nun Tiksinilen Komutanı Öldürüldü Bu sabah erken saatlerde Kasım Süleymani ve Ketaib-i Hizbullah’ın başkomutanı Abu Meh...
Kudüs Ordusu’nun Tiksinilen Komutanı Öldürüldü
Bu sabah erken saatlerde Kasım Süleymani ve Ketaib-i Hizbullah’ın başkomutanı Abu Mehdi Mühendis’in de aralarında bulunduğu Kudüs Ordusu, Haşdi Şaabi ve Ketaib-i Hizbullah’ın birçok üst rütbeli komutanı Bağdat Havalimanı’nın yakınlarında bir hava saldırısı sonucunda öldürüldü. ABD’nin insansız hava araçlarıyla gerçekleştirilen bu saldırı Irak’ta birkaç gündür süren ABD ile İslam Cumhuriyeti güçleri arasındaki çekişme ve karşılaşmanın devamı niteliğindedir. Kudüs Ordusu’nun mutlak yöneticisi ve Devrim Muhafızları’nın en güçlü komutanlarından olan Kasım Süleyman’nin öldürülmesi bölgede, özellikle de Irak’ta, İslam Cumhuriyeti’ne indirilen ölümcül bir darbedir.
İslami rejimin en cani teröristlerinden olan Süleymani Suriye, Yemen ve özellikle Irak’ta terörist cinayet çetelerini örgütlemede büyük payı vardır. Süleymani Haşdi Şaabi ve Irak’taki diğer irili ufaklı İslamcı çetelerin mimarı ve kurucusuydu ve resmen Irak’ta ayaklanan halkın kanlı biçimde bastırılmasını yönetiyordu. Kasım Süleymani’nin öldürülmesi İslam Cumhuriyeti’nden nefret eden ve bu rejim ile kiralık katillerine karşı sürekli mücadele eden Irak ve İran halklarını kuşkusuz çok sevindirecektir. İran halkı, bu saldırıdan sonra Bağdat sokaklarında kutlama yapıp dans eden Irak halkının sevincini paylaşıyor.
Kasım Süleymani’nin öldürülmesi sonrasında İslam Cumhuriyeti’nin bölgede, özellikle de Irak’ta, İslamcı güçlerle ABD askerleri arasında askeri çatışmaları tırmandırma çabalarını artıracağı kesindir. Ne var ki Irak’ın çökmekte olan hükümetini bütüncül siyasal bir bunalım ve çıkmaza sürükleyen Irak’ın ayaklanan kitleleri ve Tahrir’in gücü İslam Cumhuriyeti’nin savaş çığırtkanlığını boşa çıkaracaktır. Bu çığırtkanlıkların kurbanı son çözümlemede bizzat İslam Cumhuriyeti olacaktır.
İran’da rejimi devirme hareketinin yeğinleştirilmesi ve Tahrir Meydanı’nın haykırılan ana isteklerinden olan İslam Cumhuriyeti’nin Irak’tan defedilmesi halkın İslami rejimin başındakilerinin toplumsal atmosferi militarize ve kriminalize etme yönündeki çığırtkanlıklarına asıl cevabı ve İslamcı terörizm ile ABD militarizmi arasındaki çekişmelerin yol açacağı tehlikelere karşı koymanın asıl yoludur.
Yaşasın Irak Halkının Devrimi!
Kahrolsun İslam Cumhuriyeti!
İran Komünist-işçi Partisi
3 Ocak 2020
Bu sabah erken saatlerde Kasım Süleymani ve Ketaib-i Hizbullah’ın başkomutanı Abu Mehdi Mühendis’in de aralarında bulunduğu Kudüs Ordusu, Haşdi Şaabi ve Ketaib-i Hizbullah’ın birçok üst rütbeli komutanı Bağdat Havalimanı’nın yakınlarında bir hava saldırısı sonucunda öldürüldü. ABD’nin insansız hava araçlarıyla gerçekleştirilen bu saldırı Irak’ta birkaç gündür süren ABD ile İslam Cumhuriyeti güçleri arasındaki çekişme ve karşılaşmanın devamı niteliğindedir. Kudüs Ordusu’nun mutlak yöneticisi ve Devrim Muhafızları’nın en güçlü komutanlarından olan Kasım Süleyman’nin öldürülmesi bölgede, özellikle de Irak’ta, İslam Cumhuriyeti’ne indirilen ölümcül bir darbedir.
İslami rejimin en cani teröristlerinden olan Süleymani Suriye, Yemen ve özellikle Irak’ta terörist cinayet çetelerini örgütlemede büyük payı vardır. Süleymani Haşdi Şaabi ve Irak’taki diğer irili ufaklı İslamcı çetelerin mimarı ve kurucusuydu ve resmen Irak’ta ayaklanan halkın kanlı biçimde bastırılmasını yönetiyordu. Kasım Süleymani’nin öldürülmesi İslam Cumhuriyeti’nden nefret eden ve bu rejim ile kiralık katillerine karşı sürekli mücadele eden Irak ve İran halklarını kuşkusuz çok sevindirecektir. İran halkı, bu saldırıdan sonra Bağdat sokaklarında kutlama yapıp dans eden Irak halkının sevincini paylaşıyor.
Kasım Süleymani’nin öldürülmesi sonrasında İslam Cumhuriyeti’nin bölgede, özellikle de Irak’ta, İslamcı güçlerle ABD askerleri arasında askeri çatışmaları tırmandırma çabalarını artıracağı kesindir. Ne var ki Irak’ın çökmekte olan hükümetini bütüncül siyasal bir bunalım ve çıkmaza sürükleyen Irak’ın ayaklanan kitleleri ve Tahrir’in gücü İslam Cumhuriyeti’nin savaş çığırtkanlığını boşa çıkaracaktır. Bu çığırtkanlıkların kurbanı son çözümlemede bizzat İslam Cumhuriyeti olacaktır.
İran’da rejimi devirme hareketinin yeğinleştirilmesi ve Tahrir Meydanı’nın haykırılan ana isteklerinden olan İslam Cumhuriyeti’nin Irak’tan defedilmesi halkın İslami rejimin başındakilerinin toplumsal atmosferi militarize ve kriminalize etme yönündeki çığırtkanlıklarına asıl cevabı ve İslamcı terörizm ile ABD militarizmi arasındaki çekişmelerin yol açacağı tehlikelere karşı koymanın asıl yoludur.
Yaşasın Irak Halkının Devrimi!
Kahrolsun İslam Cumhuriyeti!
İran Komünist-işçi Partisi
3 Ocak 2020
COMMENTS